Manisa’nın simgelerinden biri olan Manisa Tarzanı’nın hayat hikayesi çok merak ediliyor. Yaşamını doğa ile iç içe geçiren ve hem yerel halkın hem de ziyaretçilerin ilgisini çeken bu efsanevi isim çokça araştırılıyor. Peki, Manisa Tarzanı Kimdir?
Doğanın ve yeşilin simgelerinden biri olan Manisa Tarzanı, şehir tarihinin önemli bir parçası olarak anılmaktadır. Sizler için Manisa Tarzanı hakkında merak edilen tüm detayları derledik. Gelin bu efsane ismi beraber tanıyalım!
Manisa Tarzanı Kimdir?
Manisa Tarzanı, gerçek adıyla Ahmet Bedevi, 1899 yılında Samarra’da Kerkük kökenli bir Türk olarak dünyaya geldi. Türk Ordusu’nda hem 1. Dünya Savaşı’nda hem de Kurtuluş Savaşı’nda görev aldı. Kafkas Cephesi’nde Kazım Karabekir Paşa’nın komutasında er olarak bulundu.
Kurtuluş Savaşı’nın ardından Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Kırmızı Şeritli İstiklal Madalyası ile onurlandırıldı ve bu madalyayı her resmi kutlamada gururla taktı.
Savaş sonrası, işgalci ordular Manisa’nın yemyeşil alanlarını ateşe verdi. Bunun üzerine Bedevi bu duruma çok üzüldü ve Manisa’nın yeşil manzarasını yeniden canlandırmak için burada kalmaya karar verdi.
Azimle çalışarak binlerce ağaç dikti ve şehrin ağaçlandırılmasına büyük katkı sağladı. 1933 yılında Manisa Belediyesi’nde bahçıvan yardımcısı olarak çalışmaya başladı. Aldığı maaşı yoksullara yardım etmek için harcadı.
Spil Dağı’ndaki küçük kulübesinde yoksul bir yaşam sürdü.
Manisa Tarzanı’nın Gerçek Adı
Manisa için büyük bir önem arz eden ve şehrin yeşillenmesine katkı sağlayan Manisa Tarzanı’nın gerçek adı en çok merak edilen konular arasında. Hayatı filmlere konu olan Manisa’nın efsanesi Manisa Tarzanı’nın gerçek adı Ahmeddin Caylak’tır.
Fakat sonrasında kendi soyadını kullanmak istemeyip, yaşam felsefesini benimsediği Ahmet Bedevi’nin soyadını aldı.
Türkiye’nin bilinen ilk çevrecisi olan Manisa Tarzanı, sonraki yaşamında Ahmet Bedevi olarak anılmak istedi.

Manisa Tarzanı’nın Hikayesi
Manisa Tarzanı kimdir sorusunun etrafında, bu efsane ismin hikayesi de çok merak ediliyor. Tutkulu bir doğa sevdalısı olan Ahmet Bedevi, savaş sonrası Manisa’nın yeşil manzarasını yeniden canlandırmak için burada kalmaya karar verdi.
Askerlik dönemi sona ermişti, ancak ona göre ağaç dikmek, vatanına olan sevgisinin bir ifadesiydi ve yeni bir kutsal görev haline gelmişti.
Yoksul bir yaşam süren Bedevi, 1 Haziran 1933’te Manisa Belediyesi’nde bahçıvan yardımcısı olarak çalışmaya başladı.
Bir gün, 1934 yapımı “Tarzan” filmi gösterime girdiğinde ise halk onu bu filmle özdeşleştirerek “Manisa Tarzanı” olarak anmaya başladı.
Yoksul olmasına rağmen, aldığı aylığı fakirlere yardım etmek için harcayan Bedevi, yaz-kış sadece şort ve lastik pabuçlarla dolaşır, Spil Dağı’ndaki küçük kulübesinde yorgansız, yataksız uyurdu.
Saç ve sakalını uzatarak “hacı” olarak anılmaya başladı. Spil Dağı’ndaki Topkale Tepesi’ne başkalarının 25-30 dakikada çıktığı yolda, o birkaç dakikada ulaşır ve saat 12:00 olduğunda eski bir top arabasıyla halkı bilgilendirirdi. Bu nedenle “topçu hacı” olarak da anılırdı.
Manisa Tarzanı Aslen Nereli?
Yaşamı boyunca doğa ve insan sevgisiyle Manisa’nın kalbinde derin izler bırakan Manisa Tarzanı’nın aslen nereli olduğu çokça araştırılıyor.
Manisa Tarzanı, günümüzde Irak topraklarına ait olan ve o dönemde Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde yer alan Samarra kentinde doğdu. 1899 yılında Bağdat’a yaklaşık 100 km mesafedeki bu şehirde dünyaya gelen Ahmed Bedevi, Kerkük kökenli bir Türk’tür.

Manisa Tarzanı’nın Evi
Manisa Tarzanı’nın evi de çok merak edilen konular arasında yer almakta. Türkiye’nin ilk çevrecisinin yaşadığı yer bu ismi merak edenler tarafından araştırılıyor.
Manisa Tarzanı, Spil Dağı eteklerindeki Topkale Tepesi’ne basit bir kulübe inşa ederek buraya yerleşti. Bu kulübe ve dağdaki mağarası, onun evi haline geldi.
40 yıl boyunca burada tek başına yaşamış ve yakın arkadaşlarını, ziyaretçilerini bu kulübede ağırlamıştır.
Ne yazık ki, ölümünden sonra Manisa Tarzanı’nın evi de yıkıldı. Yıllar sonra, Ahmet Bedevi’nin anısını yaşatmak amacıyla Manisa Kalesi’nin üst kısımlarında Manisa Belediyesi tarafından onun anısına temsili bir kulübe inşa edildi.
Bu yapı, Tarzan’ın doğa sevgisini ve Manisa’ya kattığı değerleri hatırlatan bir sembol haline geldi.

Manisa Tarzı Filmi
Manisa Tarzanı, 1994 yapımı Orhan Oğuz filmidir. Film, Kurtuluş Savaşı sonrasında yanmış ve harabe halindeki Manisa’ya İstiklal Madalyası taşıyan bir adamın gelmesiyle başlar. Bu adam, şehrin ölmüş doğasını yeniden canlandırmaya ve yeşillendirmeye çalışır.
Hikaye, yaşamını doğa ve insan sevgisine adayan İstiklal Madalyası sahibi eski asker Ahmet Bedevi’nin öyküsünü anlatır. Türk sinemasının ilk çevreci filmi olma özelliği taşıyan Manisa Tarzanı, doğa sevgisini vurgulayan bir hikaye sunar. Filmde Manisa Tarzanı karakterini, Yasak Elma, Annem ve Mahkum gibi dizilerden tanıdığımız ünlü oyuncu Talat Bulut canlandırmıştır.
Manisa Tarzanı Kaç Yaşında Öldü?
Manisa Tarzanı Ahmet Bedevi, 31 Mayıs 1963’te hayata veda etti. Vefat ettiğinde 67 yaşındaydı. Kalp krizi geçirerek Spil Dağı’ndaki evinde yaşamını yitiren Bedevi, görkemli bir cenaze töreniyle çok sevdiği Manisa’da toprağa verildi.
Manisa Tarzanı Neden Öldü?
Efsane ismin yaşamı haricinde Manisa Tarzanı neden öldü sorusu da sıkça araştırılıyor. 1960’larda Manisa’nın gelişmesiyle birlikte yeni yollar yapılıp mahalleler kuruldu. Ahmet Bedevi’nin özveriyle diktiği ağaçlar da birer birer kesilmeye başlandı.
Ağaçlarının kesildiğini gören Bedevi’nin “Gitti evlatlarım” diyerek ağıt yaktığı söylenmektedir. Yıllardır emek verdiği bu ağaçların yok olması, onun sağlığını da olumsuz etkiledi.
Güzel Manisa’yı daha yeşil bir kent haline getirmek için çabalarken, ağaçların kaybı onu derin bir üzüntüye sürükledi. 1963 yılında benzin istasyonu açılması amacıyla, diktiği çam fıstığı ağaçlarının kesilmesiyle hastalandı.
Arkadaşlarının ısrarıyla hastaneye yatırıldı; ancak çıktığı günün gecesi kalbi daha fazla dayanamadı. Ahmet Bedevi, sevdiği ağaçlar ve yeşil Manisa’nın hatıralarıyla birlikte sonsuzluğa uğurlandı.

Manisa Tarzanı Heykeli
Manisa Tarzanı’nın 1963 yılında hayatını kaybetmesinin ardından, Manisa halkı kendisini unutmayarak bir efsaneye dönüştürmüştür. Onun doğa sevgisi ve özverisi, Manisa’nın tarihine damga vurmuş, halkın gönlünde özel bir yer edinmiştir.
Bu efsaneyi yaşatmak isteyen Manisalılar, şehirde çeşitli noktalara Manisa Tarzanı heykelleri yaptırmıştır. Bu heykeller, hem Bedevi’nin yaşamını ve mücadelesini simgelerken hem de Manisa’nın doğal güzelliklerine duyulan sevgiyi temsil eder.
Bu heykeller aracılığıyla Ahmet Bedevi’nin mirası, gelecek nesillere aktarılmakta ve Manisa’nın doğa dostu kimliği pekiştirilmektedir.
Manisa Tarzanı kimdir sorusu çerçevesinde bu efsane isim hakkında tüm merak edilenleri sizler için derledik.
Manisa Tarzanı, yaşamı boyunca doğanın ve yeşilin koruyucusu olmuş, şehrine olan sevgisini ağaçlar aracılığıyla ifade etmiştir. Onun azmi, doğa sevdası ve insanlara olan derin bağlılığı, Manisa’nın kalbinde silinmez izler bırakmıştır.
Sonsuzluğa uğurlanan bu sevgi dolu yürek, her zaman doğanın ve Manisa’nın bir parçası olarak yaşamaya devam edecek.